25 Haziran 2010 Cuma

KAZIM KOYUNCU ANISINA



Tam 5 yıl geçmiş üzerinden. O pırıl pırıl, gencecik, şair ceketli çocuğun bu dünyadan göçeli. O aramızda olmasa bile, şarkıları yaşıyor bizlerle. ''İşte gidiyorum birşey demeden, arkamı dönmeden, şikayet etmeden'' derken gideceğini anlamış gibi sesleniyordu sevenlerine. Tulumlarla uğurlandığın mezarında nur içinde yat Karadeniz'in pırlantası. Sevenlerin seni unutmadı, unutmayacak...

HARMANDALI


Dünya kupası, Kupaya Doğru programı ve işlerin yoğunluğu nedeniyle bloga istemeden de olsa bir ara vermek zorunda kaldım. Hani arada bir gözüm ilişiyor ve bana masum masum baktığını seziyorum ama ne yazmaya ne de işlerden fırsat bulup kurcalamaya vakit bile bulamıyorum. Dünya kupası nedeniyle zararına postlar atmaya devam edeceğim bir süre daha. Bu kare de dün oynanan maçtan efendim. Sneijder'in kökeninde Egelilik var mıdır bilmiyorum ama duruş itibariyle çok güzel harmandalı oynayacağına eminim.

22 Haziran 2010 Salı

İNDİR O ELİ!


Yıllar yıllar önceydi. Parktaydık ve kum içinde eve dönmüştük o gün. Nasıl da geçmiş üzerinden tam 24 yıl. Maradona, Shilton'a kalecilikte yumruklama dersi verdiğinde , bu karenin aynı maçta 9 İngiliz'i çalımlayarak attığı golün önüne geçeceğini düşünmemişti belki de. Ama tarih unutmaz, kaydeder, çıkarır, hatırlatır. Gözler deşklanjöre bastığında tarihler de 22 Haziran 1986'yı gösteriyordu.
Bugün tarihî bir gün. Peki ne bakımdan tarihi bir gün? Tanrı'nın Eli'ne şahit oluşumuzun tam 24. yılı. Arjantin'de adına kilise bile kurulmuş, biz şurada iki kelime etmişiz çok mu?