9 Temmuz 2010 Cuma

AHTAPOT PAUL'E RAKİP PAPAĞAN MANİ


Bizim popüler ahtapotumuzun pabucunu dama atacak bir isim çıktı. Endonezya'dan papağan Mani. Eleman ülke bayraklarının kartlarını, kimin galip geleceğini tahmin ederek çekiyor. Artık kupanın sıkıcılığından insanlar da ne yapacağını şaşırıp hayvanlar alemine daldılar. Paul ''İspanya'' dedi ama Mani de ''Hollanda'' diyor. Bizim bahçedeki psikopat kediye de yaptırdık bugün, o da ''Hollanda'' dedi. Bir de kapının önünde sokak köpeği var onda deneyelim. Bakalım o ne diyecek. İşi gücü bıraktık nelerle uğraşıyoruz:)

GÖLGE OYUNU


Kesinlikle bana göre bu dünya kupasının en iyi fotoğraflarından biridir yukarıdaki kare. Yakalayan her kimse mükemmel bir işe imzasını atmış. Avustralya-Gana mücadelesinde Ayew'in hakemin kararına isyanı ve bunun fotoğrafa yansıması...
Tek kelimeyle; mükemmel.

7 Temmuz 2010 Çarşamba

AHTAPOT PUYOL


Gerek saçları itibariyle, gerekse de oyuna her yönüyle tutunmasıyla vardı bir ahtapotluk zaten Puyol'da. Bu gece de baktı ileri uçtan hayır yok, ''golü de ben hallederim'' dedi ve savurdu saçlarını ahtapot misali, taşıdı ülkesini finale. Ahtapot Paul revaçtaydı ve merakla bekleniyordu bu maçın sonu. Kolay değil, 4 koluyla sandığa sarılıp önce İngiltere'yi sonra da Arjantin'i evine göndermişti. Ama bu kez şans İspanya'ya güldü. Paul'ü haklı çıkaran da Puyol oldu. İsim benzerliği canım olur o kadar.

4 Temmuz 2010 Pazar

KALBİMİN SARA'YLARI SENİN


İker Casillas'la aynı yaştayız. Bizim jenerasyondan yani. Zaten nadir kaldı böyle isimler de. Belli bir süre sonra futbolcuların yaş ortalamasının sizden küçük olduğunu anladığınızda o zaman yaşlılık psikolojisine giriyorsunuz zaten. Velhasılı kelam, benim liseyi bitirip üniversite derdin düşmemle, Casillas'ın formayı Cesar'dan aldığı günler hemen hemen birbirine denk gelmekte.
Hayat Madrid'de farklı, İstanbul'da farklı elbette. Casillas'la kıyaslayacak değilim kendimi. O eline eldiveni geçirdi, biz de mikrofonu zamanı gelince.
Fakat futbolcu olunca, evinizin pembe panjurlu olma ihtimali de daha fazla oluyor haliyle. Diğer etkenleri de sayabiliriz tabii. Usta yorumcu Mirkelam ne güzel söylemiş;
Hayat insana her an gülmüyor, hemen bir sevgili vermiyor
Casillas için durum öyle değil tabi. Öyle bir sevgili yaptı ki kendine, Güney Afrika'lara bile gitse O'nu yalnız bırakmayacak türden hem de. İlk maçta alınan İsviçre mağlubiyeti'nin ardından sadece 1 gol gördü kalesinde ve bir de penaltı kurtardı Saint Iker. Artık Sara Carboneri nasıl kamufle olduysa, dikkatini dağıtamadı bu sefer. Maçtan sonra da ilk kutlayan elinde mikrofonuyla hanım ablamız olmuş zaten. İyi güzel de, o dil ne öyle?