3 Temmuz 2010 Cumartesi

THIS IS MY LIFE


Yaz günü Edvard Maya'dan gelsin, kafalar dağılsın, gönüller şenlensin.
Ne de güzel söylemiş şair...
This,this is my life I'm looking for you searching love in your eyes
This, this my life I'm chasing a dream that fade away in the night

YAKIŞTI BE!


Bu gözler 9 yaşındayken tanıdı, sahanın içinde 22 kişinin arasından, renkli televizyonda seçti O'nu. 9 yaşında da hayrandı, 29 yaşında da değişen bir şey olmadı. Ben 9 yaşındayken ayağına top yakışıyordu, 29 yaşındayken de eline mikrofon. Futbolu bıraktı, mikrofonla tanıştı Klinsmann. Alman kanalına dünya kupası maçlarını yorumluyor. Bir önceki dünya kupasında milli takımın başındaydı, şimdi tribünlerden eski yaverini eleştiriyor belki de. Ama her ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın Klinsmann'a her şey yakışıyor.

2 Temmuz 2010 Cuma

OLDU MU ŞİMDİ FABIO?


Sempati sınırlarımı yıllar önceki Roma-Galatasaray Şampiyonlar Ligi maçında fazlasıyla zorlamıştı Fabio Capello. Sahada başaramadığını, kenarda kendi iğrenç yöntemleriyle çözmeye çalışırken amacı sadece ortalığı sakinleştirmek olan Eser hocayı saçlarından çekmesiyle hanesine eksi puanı çoktan yazdırmıştı zaten. Sonrasında da O'nu hiç sevemedim, babasını tanımıyorum ama eminim onu da sevmezdim. O gün fitili yakan Fabio, şimdi İngiltere'de hesap vermekle meşgul. Ağlıyor, sızlıyor kalabilmek için. İlerleyen günler neleri gösterir belli olmaz ama İngiliz basının alay konusu oldu bile çoktan. Postacı Pat ve Capello'yu kıyaslamışlar. Biri ulaştırır, öbürü beceremez demişler üstüne üstlük... Son sözüm: Beter ol Capello!

PAUL NE DERSE O!


Hani bunu biz yapsak tefe koyarlardı heralde. Ama elin gavuru yapıyor be kardeşim. Üşenmiyorlar alıyorlar gariban ahtapotu, salıyorlar çayıra, ondan sonra ahtapot hangi ülkenin bayrağının üzerine otağı kurarsa Mevlam onu kayıra. Ahtapot Paul bir önceki Almanya-İngiltere eşleşmesinde Almanya'yı tutmuş ve tahmininde haklı çıkmıştı. Arjantin-Almanya maçı için de bir tahmin yapmış. Orada da yine Almanya'ya şans vermiş. Aman Maradona görmesin!