12 Haziran 2010 Cumartesi

ONLAR ERDİ MARADONA


''Hızlı giden atın ....'' derler ya biraz o hesap oldu Arjantin'inki. Kağıt üzerinde iki takımı karşılaştırdığında Nijerya geride kalmasa da ağlayarak çıkması lazımdı sahaya. Hızlı başladı Heinze ile, ara sıra yokladı Messi'yle, sonuca ulaşmayı bildi tecrübesiyle. Maradano 16 yıl önce bir Nijerya maçıyla veda ettiği dünya kupası kariyerine yine bir Nijerya maçıyla döndü. Favorim İtalya'dır herdaim söylerim, bu kupada da öyle. Seneyi devirdik ama bloga bu aralar bayağı bir ara verdik. Yoğunluğu atlatınca devamı gelecektir. Dünya kupasına bir alışalım bakalım. Günde 3 maç olması futbol adına alınan en güzel hediye şahsım adına. 24 saat futbol izleyebilecek biri için dünya kupası bitmesini istemediğiniz bir ayin sanki. Biz de konuşuyoruz 6news'de dünya kupasını. Pazar saat 15.00'de konuğum Serhan Hayat'la birlikte dünya kupasında günün maçlarını değerlendireceğiz. Bekleriz...

8 Haziran 2010 Salı

SENE-İ DEVRİYE


''En sonunda startı verdik,düğmeye bastık. Girişi fazla uzatmayacağım,ileriki zamanlarda yeteri kadar ayrıntıya gireceğiz zaten. Uzun bir düşünme aşaması, plan tasarı vs.. Nasıl daha iyi olabilir, kendimizden neler katabiliriz, fikir alışverişleri..Başladık. Hayırlı olsun vatana millete...''
Nereden nereye... Tam 1 sene olmuş ilk postu atalı. 1 yaşına bastı DESPORTIVO... Uzun süredir diğer blogları takip edip, en sonunda aklımıza geleni karalamaya karar vermemizin üzerinden geçen tam 1 sene... Zaman nasıl geçti, su misali akıp gitti anlamıyor insan. Rüzgar zaman zaman düz de esti ters de esti. Ama hiçbir şey keyfimizi kaçırmaya yetmedi. Bildiğimiz doğruları savunduk hep. Doğru bildiğimiz yolda ilerledik başımız dik. Sevenimiz de oldu sevmeyenimiz de. Bir cümleden dolayı tebrik de edildik, ağız dolusu küfür de yedik. Olsun sövenin de canı sağolsun. Güzel dostluklar kazandık, paylaşımlar yaşadık. Ama en güzeli ortak bir noktada anlaştık. DESPORTIVO'nun başlangıcından beri benimle bu yolda yürüyen çok değerli spiker arkadaşım S.H'ye, Bursaspor'un şampiyonluğunda büyük emekleri bulunan takım arkadaşım John Doe'ya, aramıza sonradan katılan ama arayı fazlasıyla kapatan çok sevdiğim ağabeyim MY Aslan Avcısı'na sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum (Oscar töreni gibi oldu farkındayım:)
Allah sıhhat verdikçe biz yine buralardayız. Yazarız, çizeriz... Sizleri de bekleriz...

6 Haziran 2010 Pazar

GEL DE PAYLAŞMA BUNU:)


İlahi Yiğit Özgür. Sen adamı güldürürsün:)

SAĞ KROŞE SOL KROŞE ASUMAN KRAUSE


Küçüktük biz eskiden. Ben de küçüktüm erkek kardeşim de (nasıl bir girişse artık). Kardeşim dediğime bakmayın, ikizim. Ama ortak tek noktamız tuttuğumuz takımdan ibaret. Ne tipimiz, ne de huyumuz benzer. O da benim, ben de O'nun için ''iyi ki de senin gibi değilim'' deriz. Babamız bizi hap kadarken yanına alıp ''sağ kroşe, sol kroşe, aparkat'' diye boks çalıştırırdı hep. Tabii Rocky filmlerinden aldığımız gazla dalardık biz de birbirimize. Hafif siklet olduğumuz için bir sorun olmazdı. Eee ''iyi tamam da nedir yani bu kadar çocukluğuna inmene sebep?'' diyecek olursanız, enteresandır ama Asuman Krause'yi her gördüğümde veya adını duyduğumda aklıma babamın o replikleri gelir.
Sağ kroşe, sol kroşe, aparkat.
CNN Türk spor spikeri Barış Kuyucu ağabeyim yine harikalar yaratmış Milliyet Cadde'deki 10A10 köşesinde. Zaten sözkonusu Asuman Krause olur da 10 numara iş çıkmaz mı yani. Bana kalsa röportajla yetinmez, yazı dizisi yapardım Asuman'la. Hem de hiç bitmeyeninden...
Röportajın tamamına linke veya yukarıdaki fotoğrafa tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu arada saçlarını toplayınca da iyiymiş be...