24 Temmuz 2010 Cumartesi

DÜNYA KUPASINDAN KARELER

Düz yolda yürüdün de...


Otursak mı kalksak mı?

Muntari in the club!

Taç atışları bende...

Asayiş berkemal!


Aman dikkat direği ortalama da!

Balon futbolcu dedikleri bu mudur?

23 Temmuz 2010 Cuma

KALEDEN KALEYE ŞAHİN UÇURDUM


İlkokulda öğretilen bir şarkıydı ''Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum''. Belki de sarhoş öğretmenimiz bir tek bunu bilir, her müzik dersinde önce öğretir, sonra söyletirdi. 5. sınıf kaleden kaleye şahin uçurmakla geçti. Alakasız bir yerden girdim konuya farkındayım.
Luis Martinez vardı bir zamanlar. Yakın zamandı hatta. 2006'da geldiği Sakaryaspor'da başarılı performans göstermiş, Kolombiyalı ''başarılı'' kalecilerin ligimizi parsellediği dönem kariyerini cilalamıştı. Bir kaç kez Galatasaray'ın da transfer listesine girmiş, sonradan yalan olmuştu ayrı mesele. Ülkesinin yolunu tutanlardan O da. Vestel Manisaspor'da 1 sezon kiralık oynadıktan sonra Once Caldas kalesini koruyor şu anda. Kolombiya milli takım kalesini koruduğu dönem, Kolombiya-Polonya maçında kaleden kaleye degajla efsane bir gol atmıştı Polonya kalecisi Tomasz Kuszczak'a. Yaşı da fazla değil 27, hani gelse hala birşeyler yapar.

94 MODEL PARMA


94 model bir arabaya günümüzde fazla rastlamayız ama böyle bir takıma 2010 yılında rastlasak ağzımız açık izlerdik heralde. Fakat 1994 Kupa Galipleri Kupası'nda bu kadro Arsenal'e 1-0 kaybetti. Sensini, Brolin, Crippa, Benarrivo, Aprilla, Zola... Arsenal'in forvet hattındaysa bir dönem Trabzonspor forması giyen Kevin Campbell yer alıyordu. Final ise kutsal topraklarda, yani Copenhag'ın Parken Stadı'nda oynanmıştı.

MÜKEMMEL KURTARIŞ


David Seaman'ın muhteşem kurtarışını usta spiker John Motson anlatımıyla izlemeye ne dersiniz? Buyrun o halde...

20 Temmuz 2010 Salı

VEDAT OKYAR'I RAHMETLE ANIYORUZ


Bugün o güzel insanın aramızdan ayrılmasının tam 1. yıldönümü. Sanlı kaptan ve rahmetli İlker Ateş ile birlikte Beşiktaş TV'ye program yaparken, her Pazartesi akşamı gelir, sırtımı sıvazlar, tüm mütevaziliğiyle ''kolay gelsin genç'' derken ben utancımdan yerin dibine geçerdim her seferinde. Nasıl utanmayayım ki? Tarihten bir sayfaydı karşımdaki, bir semboldü. Futbolunu göremesem bile, efendiliğiyle, bilgisiyle, kültürüyle bu kalbe taht kurmuştu Vedat Okyar. Bu resim de spor servisinde muhtemelen o akşamlardan birinde çekildi. Zaman çabuk geçiyor, 1 sene olmuş aramızdan ayrılalı. Toprağın bol, mekanın cennet olsun Vedat baba...

18 Temmuz 2010 Pazar

PAZAR KONSERİ

TRT 1 çocukluğumuzda kalıcı etkiler bıraktı elbet. Merhum Hikmet Şimşek önderliğindeki Pazar Konseri isimli klasik müzik ziyafetini hatırlayan vardır. Bebekliğimizde klasik müzikle uyutmadıkları için alışkın değildik ecnebi melodilerine. Televizyonda çizgi filmi görünce çölde vaha görmüş gibi atlayan bir nesiliz. O yüzden televizyonda çizgi film bekleyen bizler için o Pazar Konseri bizim için Pazar Kanseri'ydi. Bugün Pazar, serde biraz nostalji var. Derler ya hani ''o eski bayramlar yok'' diye. O eski Pazarlar da yok artık. Sabahları Voltran için kalkmak, peşinde Samuray'ın İntikamı'nı beklemek,Mustafa Yolaşan'ın sunduğu Pazar 89'da o muhteşem mühendislik harikası patlayan yolda yürüyenleri izlemek akşam rahmetli Cenk Koray'la Tele Kutu oynayıp anahtarı paspasın altından alabilmenin adrenalini salgılayabilmek ve gece de Spor Stüdyo'sunu izleyip ertesi gün okul olduğu için erken yatmak zorunda kalmak. Buydu Pazar günü. Şimdi ise içi doldurulmuş koca bir boşluk.
Neyse... Buika'dan gelsin o zaman. No Habra Nadie En El Mundo