16 Eylül 2009 Çarşamba

SPİKER GÖZÜYLE DEV MAÇ "SABRİ UGAN"


Aslında çoook önceden yayınlanırdı da bu yazı; Sabri Ugan nasıl başlayacağına karar veremedi!

Defterlere kenar süsü yaptğı zamanları çok gerilerde bırakmış olmasaydı ne edebiyat döşenirdi şu satırlara tahmin bile edemezsiniz.

Ve ama şimdi, şiirsel anlatımları bir yana bırakıp futbolun kendi doğası içindeki vahşi ormanların içine dalmanın doğru olduğunu düşünüyor.

Biliyorum, zeka pırıltılı gözlerine, hınzır gülüşlerini ekleyip “Nan daha nasıl edebiyat parçalanır?” diye geçirenleriniz vardır… Onlara tebessümle “Selam” edip, Atina’ya geçeyim…

Gökhan’a nazire yaparcasına ateşini yükselten bu nedenle Atina biletini yakan Servet muhtemeldir ki, Galatasaray defansına ekstra sıcaklık getirecek. Emregiller’in Aşık ve Güngör’ü bu sıkıntılı atmosferde bir puan balonu uçurmaya katkıda bulabilirler mi bilmem. İçimden “İnşallah” diyorum ama, mantığım burada Leo Franco’ya “Allah kolaylık versin” dileklerini iletiyor.

Orta saha ve forvetin beceri ve yeteneğinden en küçük kuşkum yok. Yeter ki futbol şansı onların yanında olsun. Ara pasları kendi renktaşlarıyla buluşsun, kaleye şutları o 3 direğin arasına konsun… Bilirsiniz, bazen 1 santim belirler futbolun kaderini. Bir santim içeri goldür de, bir santim dışarısı ahh vahhh…

Ben isterim ki; yıllar sonra anlatım maceralarımla oğlum Doruk’un kafasını ütülerken “Bir gün Atina’dayım. Ben diyim 30 metre, sen de 40 metre.. Elano öyle bir vurdu ki; ağır çekimde ben göremedim, kaleci nasıl görsün?” şeklinde bir cümle kurabileyim…

Arda’dan, Baroş’tan, Keita’dan, Kewall’dan “inanılması güç” efsanelerden sözedeyim…

Ne biliyim işte, Mustafa Sarp’ın bitmek bilmez enerjisinden, Mehmet Topal’ın uzaktan salladığı bir füzesinden sözedeyim çığlık çığlığa..

Hakan Balta’nın unutulmaz performansından, adaşımın bana da “inanılmaz” gelen, “hayretlere” düşüren futbol resitalinden falan…

Çok mu uçtum ne?

Tamam, ayaklarımı yere basayım da Karaguinis, Leto, Salpingitis, Gilberto falan diyim fısıltıyla…

“Neden fısıltı” sorularına da “uyuyan varsa uyandırmayım” diyerekten…

Bir de “Gate 13 diye bir taraftar grubu var. Aman kimse bulaşıp, hırlaşmasın” diye ekleyerekten…

Bu yazı burada bitsin, Sabri Ugan da maçı anlatmaya Atina’ya gitsin…

2 yorum:

mischa dedi ki...

Çok iyi.Sesi kulaklarımda. Hagggiii çok bekledik ama gol geldi sayın seyirciler...

Adsız dedi ki...

Adam gibi adam Sabri Ugan